Cilt 1 Sayı 1 (Aralık 2023)

Sayı Bilgileri

Issue Information

ss. i - vi   |  DOI: 10.29329/akalid.2023.592

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

Osmanlı Devleti'nde Yirminci Yüzyıl Başlarında Kayık Çekek Yeri Problemlerine Dair

İlhan Ekinci

ss. 1 - 19   |  DOI: 10.29329/akalid.2023.592.1

Özet

Sanayi İnkılabı ve artan ticaret hacmi karşısında buharlı teknolojisine ayak uyduramayan küçük hacimli tekne sahipleri farklı biçimlerde var olmaya devam ettiler. 19.yüzyılda gelişen buharlı gemi nakliyatı karşısında, özellikle liman tesisleri olmayan kentlerde yelkenliler, kayıklar, mavnalar küçük ve ara nakliyat hizmetlerini üstlenmişlerdi. Bir esnaf teşkilatı olarak örgütlenen yapı, yalnızca sanayi inkılabının değişiminden etkilenmekle kalmadı, içeriden gelen değişim baskılarıyla da karşı karşıya kaldı. Sahil kentlerinde küçük tekne ve kayıkların tamir veya farklı maksatlarla kıyıya çekildikleri yerler olan “çekek yerleri” konusunda baskılara maruz kaldılar. Özellikle ondokuzuncu yüzyılın son çeyreğinden itibaren kayıkların çekek yerleri konusundaki anlaşmazlıklar birçok belgeye konu olmuş görünmektedir. Bu sorunlar genelde kayıkçıların, bina, yol, pazaryeri, ticari mağaza veya depo yapımı gibi gerekçelerle  çekek yerlerini kullanımları engellemeye veya kentin daha uzağında yer gösterme şeklinde görülmektedir. Gelişmeler yeni bir kentleşme eğilimine işaret etmektedir. Buna karşılık, kumluk arazilerin hukuku, kayıkçıların himayesi, sahil arazilerinin yükselen değerleri, belediyelerin rant kaygıları, mütegallibe müdahaleleri, nöbet usulü, müslim-gayrimüslim, merkez-yerel ilişkileri gibi daha birçok sebeple beraber yaşanan problemler arasında kayıkçıların dirençleri ve yetkililerin çözüm biçimleri değerlendirilmiştir.  

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Denizciliği, Çekek Yeri, Kayıkçı ve Mavnacılar, Kentleşme,

İskit-Sarmat Politik Hegemonyası Altında Karadeniz Çevresi

Said Mübin Çalış

ss. 20 - 50   |  DOI: 10.29329/akalid.2023.592.2

Özet

Demir Çağı’nda Karadeniz’in kuzeyinde birçok bozkır toplumunun varlığı dikkat çekmekle birlikte, bu toplumların bu bölgedeki egemenliklerini ancak sonrasında gelen diğer bir bozkır toplumunun eliyle sonlanabildiği görülmektedir. Kimmerler, İskitler ve Sarmatlar; sırasıyla birbirleri arasında giriştikleri mücadeleler sonucunda arada herhangi bir kesinti olmadan Kuzey Karadeniz’deki bozkır toplumları egemenliğini birbirine devrederek devam ettirmişlerdir. Kimmerler döneminde bölgedeki politik yapılanmayla ilgili yazılı kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamakla birlikte İskitler döneminde Kuzey Karadeniz’deki barış ve refah ortamının olağanüstü artırıldığı bilinmektedir. Sarmatlar, İskitlerden devraldıkları Kuzey Karadeniz egemenliğini bölgedeki halkları mutlu edebilecek biçimde yapılandıramamış, tümüyle baskı ve asimilasyon politikasına geçerek koloni kentlerinde uzun yüzyıllardır devam ettirilen ekonomik-politik istikrar dönemini yıpratmıştır. Bu çalışma; Demir Çağı’nda Karadeniz ve çevresindeki bozkır toplumlarının politik rolünü açıklayarak bölgede bulunan diğer toplumlar üzerinde kurduğu politik yapılanma ve hegemonyanın altyapısı ve sonuçlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kimmerler, İskitler, Sarmatlar, Grek Kolonileri.

Yunus Emre Şiirlerinde “Baş” Sözcüğü Üzerine

Mustafa Büyük

ss. 51 - 68   |  DOI: 10.29329/akalid.2023.592.3

Özet

Yunus Emre, kullandığı kelimeler ve ifade kalıpları, bunlara yüklediği anlamlar ve mecazlar ile Türkçe’nin edebî bir dil haline gelmesine en büyük katkıyı sağlayan mutasavvıf Türk şairidir. Son yıllarda gelişen teknolojinin de etkisiyle nesiller arasında iletişim bağını olumsuz yönde etkileyen gelişmeler çok büyük bir hızla yaygınlık kazanmaktadır. Günümüzde pek çok dilde olduğu gibi Türkçede de kullanım alanı daralmış, anlamı değişmiş, argolaşmış, içi boşaltılmış, unutulmaya yüz tutmuş, artık yalnızca simgelerle ifade edilir olmuş, sözcük ve sözcük öbeklerinin sayısının hızla artmakta olduğu görülmektedir. Bunlardan biri de büyük Türk şairi Yunus Emre’nin eserlerinde millî, manevi sesi, ahengi ve dehasıyla söyleyip yazdığı dizelerinde birbirinden farklı anlamlarıyla isim, sıfat gibi işlevlerle, ustalıkla kullandığı on binlerce sözcükten biri “baş” sözcüğü olmuştur. Bu sözcük Türk dilinde, asırlardır farklı anlamlarıyla sözlü ve yazılı kültürde kullanıla gelmiştir. Günümüzde olduğu gibi yıllar öncesinde Göktürk Yazıtları, Divan-ı Lügatti’t Türk, Kutadgu Bilig gibi Türk dili ve kültürünün başyapıtı eserlerde “baş sözcüğü çok yaygın olarak karşımıza çıkar. Kıtalara yayılan çok geniş bir coğrafyada, yüz yılların birikimi olarak Bilim, Sanat, Kültür, Dil, Edebiyat, Yönetim, Tasavvuf vb. gibi hayatın hemen her saha veya safhasında pek çok kez “baş” sözcüğü yaygın bir şekilde kullanıla gelmiştir. Türk kültüründe “baş” sözcüğün tarih boyu geniş kullanım alanına rağmen günümüzde anlamı fazlaca bilinmeyen “başın sağalsın” şeklinde bir sözcük öbeği olarak, yalnızca taziye amacıyla çok yaygın ve farklı bir kullanımı vardır.

Anahtar Kelimeler: Türkçe, Yunus Emre, Baş, Sağaltmak, Yara, Taziye

The Levant Herald Gazetesine Göre Afganistan Üzerinde Rus-İngiliz Rekabeti

Ebru Uygun

ss. 69 - 82   |  DOI: 10.29329/akalid.2023.592.4

Özet

1859-1878 arası, Ruslar ve İngilizlerin Türkistan ve Orta Asya üzerinde en yoğun rekabetin yaşandığı dönemdir. Bu yıllar özellikle Rusların Türkistan coğrafyasında yayıldıkları bir dönem olması ve İngilizlerin de Rusların yayılmacılık politikasını tedirginlikle izlemeleri dolayısıyla bu konular üzerine The Levant Herald gazetesinde çok sayıda makale yayınlanmıştır. The Levant Herald gazetesi, İngiliz politikasını yansıtan bir gazetedir. İlk olarak Fransızca ve İngilizce olarak yayımlanmaya başlayan gazete 1859 yılından itibaren İngilizce olarak yayım hayatına devam etmiştir. İstanbul’da haftalık olarak yayımlanan bu gazetede dönemin olayları ile ilgili ayrıntılı makaleler yer almaktadır. XIX. yüzyılda Rus-İngiliz rekabeti Balkanlardan Karadeniz ve Akdeniz’e, Kafkasya’dan İran, Türkistan ve Uzak Doğu’ya kadar geniş bir coğrafya üzerinde yoğun bir şekilde yaşandı. Bu rekabetin en yoğun ve uzun soluklu yaşandığı bölge Türkistan idi. Bu yüzyıla kadar Türkistan siyasetinde etkin rol oynayan Türk Devletleri; Hive, Hokand ve Buhara hanlıklarıydı. Afganistan ise Orta Asya’ya tamamen hâkim olmanın son ve stratejik noktasıydı. Rusların Türkistan hanlıklarına tamamen hâkim olması Büyük Britanya ile Rusya arasındaki rekabeti hat safhaya ulaştırdı. Bu rekabetin en yoğun yaşandığı ülke Afganistan oldu. Afganistan üzerinden Rusların Türkistan-Hindistan yolunu İngilizlerin ise Türkistan’ın güvenliğini tehdit eder hale gelmesi tarihi süreç boyunca devam etti. Bu rekabet birçok basın ve yayına konu oldu. Ruslar ve İngilizlerin Türkistan ve Orta Asya üzerine en yoğun rekabetin yaşandığı 1859-1878 döneminde bu hususta Levant Herald gazetesinde çok sayıda makale yayınlandı.  Bu çalışmaya Levant Herald gazetesinde yayımlanan makalelerdeki Afganistan üzerine yaşanan İngiliz Rus Rekabeti konu olmuştur.

Anahtar Kelimeler: Orta Asya, Türkistan, İngiltere, Rusya, Afganistan, Levant Herald.

H. 1243-1331/51-3 Nolu İsveç Ahkam Defterine Göre Osmanlı-İsveç Münasebetlerine Dair Bir Değerlendirme (1827-1912)

Tuğrul Özcan

ss. 83 - 108   |  DOI: 10.29329/akalid.2023.592.5

Özet

Geçmişe ait birtakım olayların ve olguların kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Bu sebeple İsveç Ahkâm kayıtlarını içeren defterler, Türk toplumun sadece sosyal, kültürel ve iktisadi geçmişine dair değil aynı zamanda global yaşam şartlarına dair bilgi sunmasıyla da incelenmesi gereken kayıtlardır. Osmanlı Devleti, tarih boyunca hüküm sürmüş devletler arasında adaleti sağlama konusunda örnek devletlerden biridir. Kurmuş olduğu sistem ile halka şikâyet hakkı vermiş, halk da tebaası olduğu devlete karşı her ortamda ve her durumda hakkını aramada serbestçe hareket edebilmiştir. Bu sistem dahilinde herkes en alt kademede yer alan kadı mahkemesinden en yukarıda yer alan meclise veya onun da üstü olan Padişah’a başvurarak hakkını arayabilmiştir. Bu şekilde Divân-ı Hümâyûn’a intikal eden şikâyetler ve bu şikâyetler ile ilgili çözüm minvalindeki hükümler için özel defterler oluşturulmuştur. Divân-ı Hümâyûn’a iletilen şikâyetlerin görüşülmesinden ve karara varılmasından sonra verilen hükümlerin birer suret halinde ilgili defterlere kaydedilmesiyle Ahkâm Defterleri vücuda getirilmiştir. İşte bunlardan biri olan İsveç Ahkâm Defterlerindeki kayıtlar üzerinden Osmanlı’da yabancının devlete ve devletin de yabancıya karşı tutumunu hukuksal boyut önceliğinde ortaya koyabilmekte, zamanla devlet sisteminde ortaya çıkan bazı bozuklukların da izini sürebilmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Ahkam Defteri, İsveç, Norveç, İskandinavya

Kitap Kritiği: Bir Zamanlar Gümüşhane

Öznur Atalan

ss. 109 - 112   |  DOI: 10.29329/akalid.2023.592.6

Özet

Anahtar Kelimeler: Gümüşhane